Lübnan ekonomik krizden çıkamıyor

Yaklaşık 20 yıldır devam eden uluslararası destek konferanslarında taahhüt edilen büyük kredi ve hibelere rağmen tarihinin en büyük ekonomik krizini aşamayan Lübnan, ekonomik krizden kurtulamıyor.

Lübnan, 15 yıl boyunca maruz kaldığı iç savaşın ardından yönetime geçen eski Başbakan Refik Hariri'nin ekonomik durgunluk ile bütçe açıklarını kapatma ve git gide artan kamu borçlarını kapatmak için Fransa'nın ev sahipliğinde başlatılan "Lübnan'a uluslararası destek konferansları" ile beraber bu sürece girdi.

Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Fransa Maliye Bakanlığının katımılıyla Şubat 2001'de düzenlenen Uluslararası Paris-1 Konferansı'nda, Lübnan'a ön yardım ve düşük krediden oluşan 500 milyon avro taahhütte bulunuldu.

Ülkenin ekonomisini kurtarma amacıyla 23 Kasım 2002'de daha geniş bir katılımla gerçekleşen Uluslararası Paris-2 Konferansı'nda da 4 milyar 400 milyon dolar taahhüt edildi.

Lübnan'a ulaşan meblağ ise 2 milyar 600 milyon dolarda kaldı.

İç savaşın yaralarını ve yaşanan yıkımı telafi etme çabasındaki Lübnan toprakları, İsrail ile Hizbullah örgütü arasında 2006'da yaşanan çatışmalar sonucu ciddi bir yıkıma daha tanıklık etti.

İsrail'in yoğun hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan birkaç ay sonra 25 Ocak 2007'de yaklaşık 40 ülke ve 14 uluslararası kuruluşun katılımıyla düzenlenen Uluslararası Paris-3 Konferansı'nda ise Lübnan hükümetine yaklaşık 5 milyar 650 milyon dolar kredi sözü verildi.

Mali politikaları başta olmak üzere farklı alanlardaki reformları hayata geçirme karşılığında uluslararası yardım vaatleri alan ve o günlerdeki kamu borcu 41 milyar dolara ulaşan Lübnan, kredinin bir kısmını alabilmişti.

Son olarak da Paris'te Nisan 2018'de düzenlenen CEDRE Konferansı'nda, Lübnan'daki altyapı reformlarını gerçekleştirmek amacıyla 860 milyonu hibe ve değeri düşük faizli kredi olmak üzere 11 milyar dolar yardım vaadinde bulunuldu.

Ancak Lübnan hükümetine, her geçen gün derinleşen ekonomik krize rağmen talep edilen reformları hayata geçirmediği gerekçesiyle vadedilen uluslararası krediyi kullanma hakkı henüz verilmedi.

FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI, KRİZDEN ÇIKIŞ İÇİN IMF'Yİ ADRES GÖSTERDİ

İşsizlik ve hayat pahalılığıyla ekonomik krizin etkilerini hayatlarının tüm alanlarında hissetmeye başlayan Lübnanlılar, geçen hafta Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve hükümet yetkilileriyle temasları çerçevesinde Beyrut'a gelen Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın ziyaretine umut bağlamıştı.

Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa karşı yaklaşık 20 yıldan beri Lübnan için düzenlenen uluslararası yardım konferanslarına ev sahipliği yapan Fransa, ülkedeki Hristiyan kesim tarafından "şefkatli anne" olarak sürekli öne çıksa da mevcut krize karşı Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereleri adres gösterdi.

Fransız Bakan Le Drian, Beyrut ziyaretinde, hükümetin reformları hayata geçirmesi gerektiğini dile getirerek, "Bugün getirdiğim mesaj da budur. Yani, yolsuzluk ve yasa dışı sınır ticaretiyle mücadelenin yanı sıra Lübnan'ı ekonomik krizden çıkaracak tek yol, IMF ile müzakerelerdir." dedi.

REFORMLAR VE IMF İLE MÜZAKERELERİN ÜZERİNDE DURULDU

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın kaynaklar, yaptığı açıklamada, Le Drian ile Avn arasında gerçekleşen görüşmede "Fransa'nın, Lübnan'ın ekonomik krize karşı yardımlar için reformları hayata geçirme konusunda hızlı davranması ve mali durumu iyileştirme planı için IMF ile anlaşmaya varılması" mesajı üzerinde durulduğunu belirtti.

Paris'in, IMF ile müzakerelerden umutlu olduğunu aktaran kaynaklar, önceki yıl Lübnan'a destek için Paris'te düzenlenen CEDRE Konferansı'nda vadedilen 11 milyar dolarlık kredinin de bu şartlara bağlı olarak geçerliliğini koruduğunu hatırlattı.

FRANSA'NIN ŞARTLI YARDIMLARI SINIRLI OLUR

Lübnan Üniversitesi Öğretim Üyesi ekonomist Casim Acaka da Fransa'nın vadettiği yardımlar için şartlar öne sürmesine işaret ederek, "Fransa'nın şartlı yardımları sadece gıda maddeleri ve birkaç krediyle sınırlı olur." dedi.

Avrupa ükelerinin de bu dönemde bazı ekonomik sıkıntılardan geçtiğini dile getiren Acaka, dolayısıyla Fransa'nın Lübnan'ın çıkarları için ABD ile karşı karşıya gelmeye hazır olmadığını söyledi.

BAKANIN ZİYARETİNDEN BİR SONUÇ ÇIKMADI

Lübnanlı milletvekili Hadi Ebu el-Hasan, Fransız Bakanın reformlar mesajı verdiğinin altını çizerek, "Reformlar ise dışarıdan gelmeyecek, Lübnanlıların hayata geçirmesi gerekiyor. Dolayısıyla Lübnanlılar, kendilerine bir yol haritası çizmelidir." diye konuştu.

Meclis Başkanı Nebih Berri'nin partisi Emel Hareketi Milletvekili Muhammed Nasrallah ise söz konusu ziyaretin, krizlere rağmen Lübnan'ın dünya için önem arz ettiği mesajı vermek için gerçekleştiğini savundu.

Fransız yetkilinin bu ziyaretle Lübnan'daki ekonomik ve siyasi durumu yerinde incelediğine dikkati çeken Nasrallah, dolayısıyla ziyaretten herhangi bir sonuç çıkmadığını ifade etti.

ÜLKEDEKİ SON DURUM

Lübnan'da Saad el-Hariri başbakanlığındaki 30 üyeli Ulusal Birlik Hükümeti, ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı düzenlenen gösteriler nedeniyle 29 Ekim 2019'da istifa etmişti.

Hariri'nin yeniden başbakanlık görevine talip olmaması yüzünden, ABD yaptırımları hedefindeki Hizbullah ile siyasi müttefikleri eski Eğitim Bakanı Diyab'ın başbakanlığında 20 üyeli yeni hükümetin kurulmasını sağlamıştı.

Başbakan Diyab ülkesindeki kamu borcunun 90 milyar doları aştığını açıklamıştı.

Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da her geçen gün değer kaybediyor. Resmi kura göre, 1 ABD doları 1515 Lübnan lirası olmasına rağmen karaborsada dolar 8 bin Lübnan lirasının üzerinde işlem görüyor.

Hükümet, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi almak için IMF ile müzakerelere başladığını açıklamıştı.