Borsalar kötü haberleri bekliyor
Birincil sekmeler
Yatırım alanı on yıldan uzun bir süredir ABD Merkez Bankası’nın (FED) aldığı kararlarla yön buluyor. FED’den gelebilecek kötü haberler nelere yol açacak?
Neredeyse beş haftadan sonra S&P 500 endeksi yeni bir rekora ulaştı. 10 Haziran tarihinde S&P 500 4,239.60 seviyesine ilerleyerek yeni bir rekora imza attı. Bir gün sonra ise yeni bir rekor daha kırıldı. Dow Jones Industrial Average hafta boyunca düşüş göstermiş olsa da, teknoloji hisselerinin ağırlıkta bulunduğu Nasdaq endeksi haftayı yükselişle kapattı.
S&P 500’ün bir önceki rekorunu kırdığı 7 Mayıs tarihinde, Dow Jones endeksi de 34,777.76 puanla son rekorunu kırmıştı. Ancak genele bakıldığında yatırımcıların eşikte olduğu ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) bir sonraki hamlesini beklediği görülüyor. Bu esnada tüm dünyada diğer piyasa güçleri de etkilerini sürdürüyor.
VIX endeksi tarafından ölçülen volatilite yatırımcıların FED kararları etrafında oluşan belirsizlikten yorgun düşmesiyle birlikte önceki iki ila üç haftaya kıyasla düşüş gösterdi. Caitlin Ostroff Wall Street Journal’da yayınlanan yazısında, “son dönemdeki seanslarda volatilite düşerken hisseler yükselişe geçti. Yatırımcılar yükselen enflasyonun oluşturduğu risklerin karşısında ekonomik toparlanmanın getireceği faydaları tartıyor" dedi.
Açıklamasının devamında, “cuma günü yeni açıklanan veriler ABD’de tüketici algısının haziran ayının ilk dönemlerinde yükseldiğini ve enflasyon korkularının gerilediğini gösterdi” ifadesini kullandı.
Bir sonraki hamle ne olacak?
Piyasalarda bundan sonraki gelişmelerin ne olacağı sorusu ağır basıyor. BNP Paribas Asset Management’ın Baş Piyasa Stratejisti Daniel Morris, “pozitif görünüm korunuyor ancak üç ay önce olduğu kadar iyimser değiliz” dedi. Morris, piyasaların “nefes alması” gerektiğini dile getirdi. Sonuç olarak finansal piyasalar oldukça cansız görünüyor ve yatırımcılar bir sonraki “bombanın” patlamasını bekliyor.
yatırımcıların izlediği konular arasında, kasım ayında gerçekleşen ABD başkanlık seçimlerinin ardından oldukça aktif hale gelen tahvil piyasası ve 10 yıllık ABD Hazine tahvillerinin getirileri de bulunuyor. 10 yıllık getrileri nisan ayında %0,80 seviyelerinden yaklaşık %1,60 ila %1,70 seviyelerine yükseldi.
Cuma günü ise getirilerdeki yükseliş durakladı ve 10 yıllık tahvil haftayı %1,43 ile kapattı. Yatırımcılar FED’in aylık 120 milyar dolara ulaşan varlık alımları ve finansal sisteme sağladığı aşırı likiditeden giderek daha fazla endişe duyuyor. Ancak varlık alımlarına son vermek için FED’in karşısında bazı zorluklar bulunuyor.
Yatırımcılar ne yapacak?
Piyasaların gündemindeki en önemli sorulardan biri de yatırımcıların ne yapacağı. FED borsaları yaklaşık 10 yıldan fazla süredir destekliyor. Yatırımcılar ise FED’in borsalar üzerinden desteğini çekme ihtimaline karşı oldukça hassas. Yatırımcılar geçtmişte FED’den gelebilecek en küçük “geri çekilme” sinyalinin bile piyasalarda düşüşü başlatabileceğini gösterdi.
Bu koşullarda FED yeniden desteğini sürdürdü ve yatırım camiasına sahneyi terk etmediğine dair güvence verdi. Böylelikle piyasalarda fiyatlar yeniden yükselişe geçti. Peki şimdi ne olacak? FED devasa bir düşüşe neden olmadan, para politikalarındaki değişimi nasıl açıklayabilir? Uzmanlar FED yetkililerinin kendilerini oldukça tehlikeli bir pozisyona sürüklediğini düşünüyor.
Ne yazık ki FED’in şimdiye kadar sürdürdüğü destek bir politika değişimine yönelik ihtiyacı doğuruyor. Bu nedenle de borsalar geçtiğimiz hafta oldukça temkinli bir yaklaşım sergiledi. Yatırımcılar kötü bir haberin gelmesini bekliyor ve son aylarda üzerlerinde olan baskıdan yorgun düşmüş durumda.
S&P 500 endeksi geçtiğimiz hafta yeni bir rekor kırmış olsa da, yatırımcılar coşkulu değil ve bekleyişte. Bu nedenle de volatilitede düşüş görülüyor ve tahvil piyasasında gerileme yaşanıyor. Piyasalardaki bu hareketsizlik ise FED’den gelecek kesin bir açıklamaya kadar bu şekilde devam edecek.